Sayfalar

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Bırak kendini! Büyülen!


İstiklal Caddesi bu memlekette sınırlamalar ve tabularından uzak kalabilmiş ender yerlerden(Dİ). 

İstiklal Caddesi yaşayan bir yer ama hala, baharla birlikte buranın da kan akışı hızlanıyor haliyle. Hep aynı melodiyle de olsa bambaşka hakları savunanlar da giriyor Japon turistlerin kadrajına, ilk defa karşılaştığımız enstrümanlar da.

Farklı tınıları duyuyorsun her adımda. Bir an bir saksafonun sesiyle arzu dolarken, iki adım sonra çellonun çekimine kapılıyorsun. Klarnet seni hoplatıp zıplatırken, bir kadın sesi duyuyorsun sonra ve büyüsüne kapılıyorsun.

İşte o ses burda. Gitar, darbuka, ve santur'un (ismini yeni öğrendim) taklit edilemeyecek uyumunu duyup ara veriyorsun caddedeki yürüyüşüne. Bir iş çıkışı bu adamları izlerken, "O" dudaklarını açıp ses tellerini titrettiğinde filmlerde gibi donup kalıyorsun. 

Sağında solunda arkanda ne var, kim geçiyor, ne uçuyor bilmiyorsun. Sağ neydi, sol neydi, bilmiyorsun.

Beynin duruyor, hislerin kesiliyor, kanın duruyor, algın yok oluyor. Sadece o ses, ve dudakların hareketi.

Büyülenmekten korkma! Bırak kendini!


1 yorum:

  1. La biriniz grubun adını söylesin valla daha önceden dinlemiştim çok güzel geliyo kulağada adını unuttum lan :D

    YanıtlaSil